Geçen sayıdaki yazımızda eski hükümlülere tanınan haklar, onların işe yerleştirilmeleri, aynî ve nakdî olarak hangi şartlar altında yardım alabilecekleri ve Genel Müdürlüğümüzün bu konudaki çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunmuştuk. Yazımızın ikinci ve son bölümünde ise bu hakların kullanılmasında eski hükümlülerin dikkat etmeleri gereken hususlarla ilgili bilgiler verilecektir.
Eski hükümlüler bu (eski hükümlü) sıfatları nedeniyle iş bulmakta ve buldukları işlere uyum sağlamakta zorluk çekmektedirler. Bu kişilerin eski hükümlülük dışında sosyal ve hukukî nitelikte başka engelleri olduğu için özel hukuksal yöntem ve kurumlarla korunmaları gerekir. Daha açık bir anlatımla eski hükümlülere tanınan olanaklar bir ayrıcalık olmayıp, aleyhlerine olan sosyal ve hukukî durumu dengeleme amacı taşırlar. Toplumun da eski hükümlülerin de bu bilinçte olması gerekmektedir.
İşe yerleştirme açısından eski hükümlülerin durumuna bakıldığında bazılarının yalnızca kamu sektörüne ait işyerlerinde çalışmak istedikleri gözlemlenmektedir. Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüklerinin özel sektöre ait işyerlerine gönderdiği bazı eski hükümlüler, bu işyerlerinin iş güvencesinden yoksun olmasını veya asgarî ücret verildiğini gerekçe göstererek çalışmak istememektedirler. Bu durum çoğunlukla aleyhlerine olmakta ve işe yerleştirilmeye ilişkin hukuksal haklarının kaybına neden olmaktadır. Kamu işyerlerindeki eski hükümlü kadrolarının çoğunlukla dolu olması, işçi alımı yapılırken düzenlenen sınava çok sayıda eski hükümlünün katılması veya işverenin aradığı niteliklerin bulunmaması gibi nedenlerle istihdamları mümkün olmamakta, uzun süre işsiz kalmaktadırlar.
Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzük’ün 16. maddesine göre “Kuruma (Türkiye İş Kurumuna) eski hükümlü olarak kaydolanlar, son işlem tarihinden başlayarak iki yıl süreyle, bu Tüzük hükümlerine göre işleme tabi tutulurlar. İki yıllık sürenin dolması nedeniyle eski hükümlünün kapsam dışı kalması, geçerli özrü olmaksızın iş çağrısına iki kez uymaması veya gönderildiği işyeri ile ilişki kurmaması hâlinde Kurumdaki sicil kartları yürürlükten kaldırılır.” Bu hükme göre eski hükümlülerin işe yerleştirilme haklarını koruyup devam ettirebilmeleri için, her iş davetine gitmeleri zorunludur. Çalışırken başka bir işyerine geçme imkânı her zaman mevcut olduğundan, özel sektörde verilen işlerin kabul edilmesi kendileri açısından daha yararlıdır.
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun’un 1. maddesinde İşyurtlarının amacı, “Hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi veya bir meslek ve sanat öğrenmeleri …” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca kurumlarımızda çeşitli meslek edindirme kursları açılmakta ve başarılı olan kişilere sertifika verilmektedir.
İşyurtlarının ve meslek edindirme kurslarının temel amaçlarından biri de kurumdaki kişilerin boş zamanlarının değerlendirilmesinin yanısıra bir meslek ve sanat öğrenerek tahliye sonrasında daha kolay iş bulmalarına yardımcı olmaktır. Kurumlarımızdaki kişilerin de bu bilinçle hareket ederek İşyurtlarında çalışmaları ve meslek edindirme kurslarına katılmaları, bu yönde cezaevi idaresinden talepte bulunarak onları yönlendirmeleri yararlarına olacaktır.
Sonuç olarak eski hükümlülere tanınan hakların bir ayrıcalık olmadığının hem toplum hem de eski hükümlüler tarafından bilinmesi gerekir. Topluma düşen görev bir kişinin cezasını çektikten sonra suçu ne olursa olsun ona diğer insanlardan farklı davranmamasıdır. Tahliye olan kişiler de kendilerine tanınan hakların tâbi olduğu şartlara uymalı, iş konusunda çok seçici davranmamalı ve meslek eğitimi konusunda kendilerine tanınan olanaklardan yararlanmak için çaba göstermelidirler. Onların da işe yereleştirilmeyi bir ayrıcalık olarak değil, toplumla kaynaşmak ve özgürce yaşamak için bir şans olarak görmeleri ve bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerekir.