Ağustos 2002
Ceza infaz kurumları ve tutukevleri sadece tutuklu ve hükümlülerin yaşadığı bir yer değil, aynı zamanda cezaevi personelinin çalıştığı bir yerdir. Daha açık bir anlatımla tutuklu ve hükümlülerin yaşama koşulları, cezaevi personelinin çalışma koşullarıdır. Bu sıkı ilişki nedeniyle adil, insancıl, insan haklarına saygılı ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı bir cezaevi yaşamı, personel ile tutuklu ve hükümlüler arasındaki ilişkinin kalitesine bağlıdır. Cezaevinin günlük işleyişini sağlayan personel, yaptığı görevin gereklerini bilen, özümseyen ve uygulayabilen niteliklere sahip olduğu takdirde cezaevindeki yaşam ve çalışma koşulları da buna bağlı olarak iyileşecektir. Cezaevi, en yalın anlatımıyla bir grup insanın başka bir grup insanı özgürlüğünden mahrum bıraktığı yerdir. Hükümlü ve tutuklulara nasıl muamele edileceği büyük oranda birinci grubun davranışlarına bağlıdır. Ayrıca cezaevi personelinin görevi doğrudan kamu güvenliğini ilgilendirmesi nedeniyle de özel bir öneme sahiptir. Hem kendi düşüncesinde hem de halkın gözünde, yaptığı işin önemli bir sosyal işlevi bulunduğu inancını sürekli olarak canlı tutmak zorundadır. Kendine olan öz saygısı ve değerlilik duygusunu gözetiminde sorumlu olduğu kişilere de aşılayarak onlara destek ve yardımcı olmalıdır. Bu açıdan ceza infaz kurumlarında çalışan personelin hem özlük hem de eğitim açısından kamu güvenliğiyle ilgili görevlerde çalışanların seviyesine getirilmesi bir zorunluluktur. İşte bu zorunluluk nedeniyle Adalet Bakanlığı cezaevi personelinin eğitimiyle ilgili çalışmaları yoğunlaştırmış ve sonuçta bir dönüm noktası olarak nitelendirilebilecek, 4679 sayılı “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu” 29.07.2002 tarihinde kabul edilmiştir. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin ihtiyacı olan nitelikli personelin yetiştirilmesi ve meslekî eğitimlerinin sağlanması amacıyla Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezi ile bölge eğitim merkezlerinin kuruluş, görev ve teşkilâtını düzenleyen 4679 sayılı “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu” 3 Ağustos 2002 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin ihtiyacı olan personeli yetiştirmek ve meslekî eğitimlerini vermek üzere Ankara’da Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı Ceza İfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezi kurulmasını öngören 4679 sayılı Kanun, Genel Müdürlüğe bağlı olarak, dört ilde daha bölge eğitim merkezi kurulabilmesine imkân vermektedir. Eğitim merkezlerindeki hizmet öncesi eğitime, cezaevlerinin ihtiyacına göre ve Adalet Bakanlığınca belirlenecek sayıda, Devlet Memurluğu Sınavında başarılı olan adaylar arasından idare memurluğu öğrenciliği için Adalet Bakanlığınca; infaz ve koruma memurluğu için adlî yargı adalet komisyonlarınca yapılacak sözlü sınav ve mülâkatta başarılı olanlar alınacaktır. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde görev yapan personelin, aday memurluk, hizmet içi ve görevde yükselme eğitimleri, ilgili mevzuat hükümlerine göre eğitim merkezlerinde yaptırılacaktır. Kanunun geçici 1 inci maddesine göre, 3 Ağustos 2002 tarihi itibariyle ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde görev yapmakta olan idare memurları, infaz ve koruma başmemur ve memurları, aday memurları ve diğer personel, görevi aksatmamak kaydıyla ve eğitim merkezlerinin kapasitesi de göz önünde bulundurularak, gruplar hâlinde Bakanlıkça belirlenecek esaslar doğrultusunda eğitim merkezlerinde adaylık, hizmet içi ve görevde yükselme eğitimine tâbi tutulacaklardır. 4979 sayılı Kanunla, Birleşmiş Milletler Mahpuslara Muamelenin Standart Asgarî Kurallarının cezaevi personelinin eğitimine ilişkin 46/1-2, 47, 50/1 hükümlerine de hukuksal ve kurumsal açıdan uygunluk sağlanmıştır. Asgarî Standart Kurallarının 46/1 hükmüne göre “Cezaevi yönetimi her kademedeki personelini dikkatlice seçer. Çünkü cezaevinin gerektiği gibi yönetilebilmesi onların dürüstlük, insancıllık, meslekî ehliyet ve işe uygunluklarına bağlıdır.” Asgarî Standart Kuralların personel eğitimine ilişkin diğer maddelerinde de kurum personelinin gerekli zekâ ve eğitim düzeyinde olması, hizmet içi eğitime tâbi olması (m.47); kurum müdürünün idarecilik, uygun eğitim ve deneyim bakımından yeterli olması gibi hususlara yer verilmiştir. Cezaevi personelinin eğitimini kurumsallaştırmayı ve yaygınlaştırmayı öngören 4679 sayılı “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu”nun önemli bir boşluğu dolduracağı şüphesizdir. Türk Ceza İnfaz Sistemine hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.