Sayı 6, Cezaevi Cumhuriyet Savcılarının Eğitimi (1)

Eylül 2002

Cumhuriyet savcılarının hem yargıyla ilgili hem de idarî görevleri vardır. Cumhuriyet savcılarının yargısal görevleri, suç işlenmesinden başlayarak kesin hükme ulaşılıncaya kadar geçen süreçte hazırlık soruşturmasını yapmak, dava açmak, yargılama sırasında iddia makamını temsil etmek ve kanunda açıkça öngörülen hâllerde hukuk davası açmak, hukuk davalarına katılmak ve bunlarla ilgili kanun yollarına başvurmaktır. İdarî görevleri ise Adalet Bakanlığının taşra teşkilâtı olarak bu Bakanlığı yerel düzeyde temsil etmek, cezaların infazını sağlamak, cezaevlerinin denetimini yapmak, noterleri, icra ve iflâs dairelerini ve mahkeme yazı işleri müdürlüğünü denetlemek olarak sayılabilir. Cumhuriyet savcılarının idarî görevleri arasında en önemlilerinden biri cezaevinin denetimidir. Çünkü yabancı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de toplum cezaevleri konusunda çok duyarlıdır. Bazen yanlış bilgilendirmeler, önyargılar bu duyarlılığı daha da arttırır. Diğer taraftan hükümlü ve tutukluların özgürlükten yoksun kalmalarının neden olduğu sosyal ve psikolojik olumsuzluklar, topluma karşı kırgınlık ve kızgınlık duyguları, cezaevi yönetimine yönelebilir. Mağdurların ise bakış açısı çok farklıdır. Suçun neden olduğu maddî ve manevî kayıplar, cezaevlerinin, insanların yeniden topluma kazandırılmaya çalışıldığı yerler olduğunu onlara unutturabilir. Suça yönelmesi gereken dikkat, suçlu üzerinde odaklaşır. Cezaevinin işlenen suçun bedelinin en ağır şekilde ödettirildiği yer olması gerektiği düşünülür. Bu karmaşık konunun hiç şüphe yok ki başka boyutları da vardır. Ancak cezaevinden sorumlu bir Cumhuriyet savcısı için durum daha da hassastır. Hazırlık soruşturması yapan, yargılanmasında hazır bulunan, verilen cezanın kesinleşmesi sürecine katılan Cumhuriyet savcısı, artık bir iddiacı değil, cezaevindeki kişilerin insan haklarının koruyucusu, hukukî güvenliklerinin teminatı ve yeniden toplumsal hayata uyumlarını sağlamaya yönelik çalışmaların takipçisidir. Görevini yaparken toplumda uyandırması gereken tarafsızlık ve güven duygusu yine onun sorumluluğundadır. Cumhuriyet savcısı olmanın getirdiği teminat, hukuk adamına olan inancın pekiştirilmesini sağlayan bir araç olarak devam etmektedir. Hukuk yine herşeyin üstündedir. Fakat artık cüppesini çıkarmış ve rolü değişmiştir. Hem sorgulayan hem de işlemleri sorgulanandır. Cezaevi Cumhuriyet savcılığını doğrudan formasyonuyla ilgili bir görev olarak kabullenmenin de zorlukları vardır. Sistem farklı, anlayış farklı, ortam farklı … Bu farklılık, aynı zamanda bir zenginlik olsa da bazı güçlükleri de beraberinde getirmektedir. Ondan beklenen güçlükleri aşıp, farklılıklardan bir zenginlik yaratmaktır. Cumhuriyet savcılarının cezaevine ilişkin görevi “denetimle sınırlı” olarak değerlendirilebilirse de kendisine tanınan yetki ve sorumluluklar açısından bazen bu görevin “yönetime ilişkin” yönleri de bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında ne bir denetim görevlisi,      ne de bir yönetim görevlisidir. Çıkış noktasındaki belirsizliği ayadınlatacak olan yine kendisidir. Bu da görevin zorluğunun başka bir yönüdür. Cezaevi Cumhuriyet savcılarının görevlerinin hukuksal çerçevesi, Anayasa, Hâkim ve Savcılar Kanunu ve Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük’ün Ek-1. maddesinde belirtilmiştir. Bunların arasında idare hukukunun genel ilkelerinin de önemli bir işlevi vardır. Bu hukuksal çerçeve çeşitli kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile bunların uygulanma şeklini gösteren genelgelerle doldurulmaya çalışılmaktadır. Cezaevi Cumhuriyet savcılarının görev tanımı en açık şekilde Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük’te açıklanmıştır. Tüzüğün Ek-1. maddesine göre “Ceza infaz kurumları disiplin ve asayişin sağlanması, yasa, tüzük, yönetmelik ve Bakanlık genelgelerine uygun yönetilmesi bakımından yerel Cumhuriyet savcısının denetim ve gözetimi altındadır. Cumhuriyet savcıları sık sık ve belirsiz zamanlarda ceza ve infaz kurumlarını denetleyerek, yasa, tüzük, yönetmelik ve genelgelerin uygulanmasını sağlar. Bu denetimlerde özellikle kaçmayla ilgili önlemler üzerinde titizlikle durulur. Cumhuriyet savcısı denetimde görülen eksiklik ve aksaklıkları denetleme defterine yazar ve bunların giderilmesi için gerekli önlemleri alır.”