Ekim 2002
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük’ün 2. maddesi açısından cezaevi Cumhuriyet savcılığı görevinin bir denetim görevi olduğu sonucu çıkarılabilir. Fakat Tüzük’ün ve ceza infaz mevzuatının diğer maddelerinde, Cumhuriyet savcısına yönetime ilişkin görevler de verilmiştir. Bu çerçevede Cumhuriyet savcısı, ilke olarak denetim görevi olan, mevzuatta açıkça öngörülen hâllerde de yönetim yetkisi olan bir kamu görevlisidir. Fakat Cumhuriyet başsavcılıklarının Adalet Bakanlığının taşra teşkilâtını oluşturmaları dikkate alındığında, denetimin niteliği “hiyerarşik denetim” olmaktadır. Bu nedenle de Cumhuriyet savcısı, cezaevi idaresinin her eylem ve işlemini hukukîlik ve yerindelik açısından denetleyebilmekte, daha açık bir anlatımla yönetime katılabilmektedir. Gelişmiş ceza infaz sistemlerinde, bulunmayan bize özgü bu sistem, cezaevi müdürü ve cezaevi Cumhuriyet savcısının görev sınırlarının belirlenmesinde, uygulamada karşılaşılan güçlüklerin temel nedenidir. Cezaevlerinin yönetimi ve denetimi ile ilgili ulusal veya uluslararası her kural cezaevi Cumhuriyet savcısı ve cezaevi müdürünün görev tanımlarının yapılması ve işlevlerinin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu kurallarda yer alan cezaevi standartları yönetim ve denetim kademelerinin uzlaştıkları asgarî müştereği ifade eder. Standartların bilinmesi ve uygulanması, hem cezaevi idaresi, hem de Cumhuriyet savcısı için kaçınılmaz bir sorumluluktur. Bu noktada uluslararası standartların iç hukuktaki düzenlemeleri tamamlayan bir özelliği olduğunu dikkate almak gerekir. Her ne kadar uluslararası hukuk kuralları ilke olarak devletlere yönelik yükümlülükler getirmekte ise de, bunların doğrudan uygulanabilir hükümleri cezaevi idaresi tarafından tatbik edilmeli ve Cumhuriyet savcısı tarafından da bu tatbikat izlenmelidir. Sonuçta cezaevi idaresi ve Cumhuriyet savcısı için asgarî müşterek, ulusal ve uluslararası hukukun belirlediği cezaevi standartlarıdır. Asıl sorun da burada yatmaktadır. Farklı meslekî formasyonları olan cezaevi idarecileri ve Cumhuriyet savcıları bu asgarî müştereğe nasıl geleceklerdir? Bilindiği üzere 29.7.2002 tarih ve 4679 sayılı “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu” ile kurumlarımızda görev yapan tüm personelin, hem hizmet öncesi, hem de hizmet içi eğitim alması öngörülmektedir. Ancak cezaevinin denetiminden sorumlu ve bazı hâllerde de yönetime ilişkin yetkileri bulunan cezaevi Cumhuriyet savcıları bu Kanun kapsamına girmemektedirler. Dolayısıyla ileride cezaevi personelinin, aldığı eğitim sonucu edindiği bilgi ve yöntemleri uygulaması, bu konuda eğitim almamış Cumhuriyet savcısı tarafından kuşkuyla karşılanabilir ve temel yaklaşım farklılıkları doğabilir. Hiç de uzak olmayan bu ihtimalin gerçekleşmesi, cezaevi personeline verilen eğitimin uygulamadaki verimliliğini de azaltabilir. Oluşturulması gereken takım ruhu ve geliştirilmesi gereken dayanışma duygusu olumsuz etkilenebilir. İşte bu noktada Cumhuriyet savcısının da cezaevi denetimi ve yönetimi hakkında eğitim alması bir zorunluluktur. Hiç şüphe yok ki ona verilecek eğitim, cezaevi personeline verilecek eğitimle aynı olmayacaktır. Fakat en azından sürekli birlikte çalıştığı kurum personeline verilen eğitimin önemini ve değerini kavramasına ve uygulama sırasında onlara destek olmasına yetecek kadar bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bu şekilde cezaevi Cumhuriyet savcısı ile cezaevi idaresi arasında olması gereken cezaevi standartlarına ilişkin asgarî müşterek de sağlanmış olacaktır. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız gerekçe ve düşüncelerle Genel Müdürlüğümüz ile Bakanlığımızın Eğitim Dairesi Başkanlığı tarafından The British Council işbirliğinde cezaevi Cumhuriyet savcılarını eğitecek “Eğitmen Cumhuriyet Savcısı Grubu” oluşturulmasına ilişkin bir proje hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. 2003 yılı Mart ayında tamamlanacak bu proje ile cezaevi Cumhuriyet savcılarına eğitim verebilecek düzeyde 5 Cumhuriyet savcısının eğitimi tamamlanmış olacaktır. Bu grubun diğer cezaevi Cumhuriyet savcılarını eğitmesi suretiyle cezaevi idaresinin her kademesindeki görevliler eğitilmiş ve bir anlamda eğitim zincirinin tüm halkaları tamamlanmış olacaktır.